Arkeometri

| 14 Mayıs 2009 Perşembe

Arkeometri, insanlığın kültür tarihini anlamada arkeologlara yardımcı olabilmek için antik eserlerin ve materyallerin pozitif bilim yöntemleriyle incelenmesidir.
Arkeometri, geçmiş yaşamı anlamaya ve yeniden kurmaya çalışan arkeolojiye doğru bilgi almasında yardım eden ve önemi giderek artan bir bilim dalıdır. Arkeometri genel bir tanım olarak, arkeolojinin, doğa bilimleriyle bağlantısını kuran bir yöntemdir ve gelişimi de arkeolojiden çok doğa bilimlerinin gelişmesine bağlıdır.
Antik eserlerin nasıl, ne zaman, nerede, kimler tarafından ve ne için yaratıldığını anlayabilmek amacıyla arkeologlar çok çeşitli alanlardan uzman kişilerin yardımını istemektedirler. Arkeometri, fen bilimleriyle arkeolojinin ilişkisine de denebilir. Arkeolojiyi tarihten uzaklaştırıp doğa bilimlerine yaklaştıran da arkeometridir. Örneğin arkeologlar kazılarda buldukları organik maddelerin yaşını belirlemek için karbon 14 yöntemiyle tarihleme yaparlar. Bu yöntem doğrudan doğruya arkeologların kendi başlarına yapabileceğinden daha karmaşıktır.
Arkeometrinin işlevi ise, genel olarak, optik (hava fotoğrafı, fotogrametri vb.) ve jeofiziksel (rezistivite, elektrik sondası vb.) yöntemlerle ören yerlerinin saptanması; radyoaktif (karbon 14, potasyum-argon, termolüminesans, elektron spin rezonans vb.) ve radyoaktif olmayan (arkeomanyetizma, obsidien hidrasyonu, dendrokronoloji, palinoloji vb.) yöntemlerle yaş tayini ve mutlak tarihlendirme yapılması; radyoaktif (nötron aktivasyonu, atomik soğurma spektrometresi vb.) ve bazı fiziksel yöntemlerle (optik mikroskobi, x-ışını floresansı, kızılötesi soğurma vb.) hammadde saptanması; paleoantropoloji, arkeobotanik, arkeozooloji, toprak analizleri, jeomorfolojik ve jeokronolojik yöntemlerle doğal çevre, biyolojik ortam ve nüfus gibi koşulların belirlenmesi; çeşitli kimyasal ve fiziksel analizlerle restorasyon ve konzervasyon yapılmasında yardımcı olunması; matematiksel kümeleme ve serileme yöntemleriyle tipolojik sınıflandırmanın ve teknolojik düzeyin belirlenmesidir.
Türkiye'de Arkeometri
Arkeometrinin Türkiye'deki gelişimi ise 1980'de bir grup prehistoryacı ve Yakındoğu arkeoloğu tarafından başlatıldı. İlk arkeometri çalışmaları arkeo****llurji, jeofizik, jeomorfoloji ve radyoloji alanlarında yoğunlaşmıştı. Daha sonraki süreçlerde hammadde analizleri, termolüminesans gibi yöntemler kullanılarak çanak-çömlek tanımlamaları da yapılmaya başlandı. 1985 yılında Kültür Bakanlığı tarafından düzenlenen yıllık sempozyuma arkeometri bölümü de eklendi. Ama Türkiye'de arkeometri yalnızca Türkiye'lilerin bir ürünü olmadı ve uluslar arası bir çaba ile uygulanmaya başladı. Arkeometrinin gelişimi sonucunda ODTÜ'de Arkeometri Bölümü kuruldu ve Boğaziçi Üniversitesi ve İTÜ'de arkeo metalurji dersleri verilmeye başlandı.

0 yorum:

Yorum Gönder